Kadınların kalbi daha çabuk yoruluyor

“`html

Kalp ve Damar Hastalıkları: Kadınlar İçin Bir Tehdit

Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği (TKDCD) Genel Sekreteri Doç. Dr. Murat Sargın, yaptığı açıklamada kalp ve damar hastalıklarının dünya genelinde kadın ölümlerinin üçte birinin nedeni olduğunu belirtti. Türkiye’de ise, kadın ölümlerinin yaklaşık %40’ı bu sağlık sorunlarından kaynaklanıyor.

Türkiye’nin önde gelen tıp etkinliklerinden biri olan 18. Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Ulusal Kongresi, TKDCD tarafından organize edildi ve yoğun bir katılım ile gerçekleştirildi. Bu yılki kongreye, kalp ve damar cerrahı olarak görev yapan 2 binin üzerinde meslektaşın da aralarında bulunduğu yaklaşık 3 bin 500 sağlık profesyoneli katıldı. Kongrede, 105 bilimsel oturum ve 55 kurs düzenlendi, 300’den fazla sözel bildiri sunuldu ve 200’ü aşkın poster bildirisi sergilendi. Ayrıca, çeşitli endüstri temsilcileri de etkinlikte yer aldı.

Doç. Dr. Murat Sargın, yaptığı açıklamalarda kadınlarda kalp ve damar hastalıklarını bir “sessiz salgın” olarak tanımladı. Kardiyovasküler hastalıkların (KVH) her yıl 17,9 milyon kişinin ölümüne yol açtığını belirten Sargın, bu sağlık sorunlarının erkek hastalığı olarak görülmesinin, kadınların bu konuda farkındalık geliştirmesini engellediğini vurguladı.

Kadınlar genellikle kanser gibi diğer sağlık sorunlarından daha fazla korktuğunu ifade eden Sargın, kalp hastalıklarının ikinci sırada geldiğine dikkat çekti. Kadınlara özgü bazı biyolojik ve sosyal etmenlerin, teşhis ve tedavi süreçlerinde zorluklar yaratabildiğini söyledi. Dünya genelinde kadın ölümlerinin %35’inin kardiyovasküler hastalıklardan kaynaklandığını dile getirdi.

Kadınlarda Kardiyovasküler Sağlık Durumu

Sargın, kadınlarda kalp ve damar hastalıklarının belirtilerinin erkeklerden farklı olduğunu belirtti. Örneğin, kadınlarda göğüs ağrısının yanı sıra yorgunluk, mide bulantısı, sırt ya da çene ağrısı gibi rahatsızlıklar da yaygın görülüyor. Dernek Başkanı Prof. Dr. Levent Yılık, kalp ve damar hastalıklarının tedavisinde kardiyologlar ve cerrahların işbirliğinin büyük önem taşıdığını vurguladı. Kalp ekibinin, hastaların bireysel özelliklerini dikkate alarak tedavi planı oluşturduğunu belirtti.

Yılık ayrıca, koroner arter hastalığı tedavisinde stentleme ve cerrahinin en sık kullanılan yöntemler olduğunu ifade etti. Eğitimlerde karmaşık koroner hastalık vakalarında cerrahi müdahalelerin daha yüksek sağ kalım oranları sağladığını da ekledi.

Yapay Zeka ve Kalp Damar Hastalıkları

Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) Başkanı ve TKDCD Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ümit Kervan, yapay zekanın kalp ve damar hastalıkları üzerindeki etkilerini değerlendirdi. Kervan, yapay zeka uygulamalarının tıpta devrim niteliğinde olduğunu belirtti. Kalp krizi riskini belirlemede kullanılan algoritmaların, hastaların hayatını kurtarabilecek potansiyele sahip olduğu ifade edildi.

Yapay zeka destekli sistemlerin kalp seslerini dinlemenin ötesine geçtiğini ve bu sesleri analiz eden akıllı stetoskoplar gibi yenilikler sunduğunu anlatan Kervan, ekokardiyografi görüntüleme yöntemlerinin de yapay zeka ile önemli ölçüde geliştirildiğini söyledi.

Kervan, kalp krizleri için zamanın kritik önemi bulunduğuna dikkat çekti ve yapay zekanın acil durumlarda teşhis sürelerini önemli ölçüde kısalttığını belirtti. Ayrıca, yapay zeka sistemlerinin hasta geçmişlerini, laboratuvar sonuçlarını ve genetik verileri analiz ederek kişiye özel tedavi önerileri sunabileceğini ifade etti.

Sağlık alanında tüm bu yeniliklere rağmen, bazı engellerin bulunduğunu vurgulayan Kervan, veri gizliliği ile ilgili endişelerin ve algoritmalardaki potansiyel yanlılıkların sağlık sonuçlarını etkileyebileceğine dikkat çekti.

Kovid-19’un Kalp Üzerindeki Etkileri

Sağlık Bakanlığı Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Cevdet Uğur Koçoğulları, Kovid-19’un kalp ve damar sistemi üzerindeki etkilerini ele aldı. Salgının yalnızca solunum yollarını etkilemekle kalmayıp, aynı zamanda kalp-damar sağlığına da uzun vadeli olumsuz etkileri olduğunu belirtti.

Koçoğulları, Kovid-19 geçiren bireylerin, hastalık sonrası üç yıl içinde kalp krizi ve felç riskinin iki katına çıktığını ifade etti. Aşıların, Kovid-19’un ciddi etkilerini azaltarak kardiyovasküler komplikasyonları önlemede önemli bir rol üstlendiğini sözlerine ekledi.

Kovid-19 aşılarının güvenli olduğu ve kalp krizi riskini artırmadığı da kanıtlandığını belirten Koçoğulları, aşılama sonrasında ortaya çıkan hafif iltihaplanma durumlarının genellikle belgelenebilir hafif vakalar olduğunu ekledi. Aşıların sağladığı korumanın kalp krizleri ve felç gibi olayların önlenmesine katkıda bulunacağını vurguladı.

“`